Cumartesi geçen yıldan beri devam ettiğim çömlekçilik dersidir.
- Saturday is the pottery class I've been attending since last year.
Gerçekten o okula devam etmeyi sevdim. Gustavo bize mola sırasında oynamak ve şarkı söylemek için her gün gitar getirirdi.
- I really liked attending to that school. Every day, Gustavo would bring the guitar for us to play and sing during the break.
Yoksulluk onun okula devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from attending school.
Gerçekten o okula devam etmeyi sevdim. Gustavo bize mola sırasında oynamak ve şarkı söylemek için her gün gitar getirirdi.
- I really liked attending to that school. Every day, Gustavo would bring the guitar for us to play and sing during the break.
Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
- Either you or I must attend the meeting.
Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
- Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
- He has only one servant to attend on him.
Boş olsan da meşgul olsan da törene katılmak zorunda kalacaksın.
- You'll have to attend the ceremony whether you are free or busy.
O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.
- I'm so busy I can't attend the party.
I attended a one-room school next door to the palace and studied English, Xhosa, history and geography.
... >>Paul Joyce: So all of you attending Google I/O who are based in the United States will ...
... i will be personally attending to the summit isn't this an education summit in ...