Atmosfer oksijenden oluşur.
- The atmosphere is made up of oxygen.
Atmosferde volkanik kül var.
- There's volcanic ash in the atmosphere.
Bu odada garip bir atmosfer ziyaretçiyi çevreliyor.
- A strange atmosphere surrounds the visitor in this room.
Odada gergin bir hava vardı.
- There was a tense atmosphere in the room.
Atmosferde ne kadar yüksekte seyahat edersen o kadar az hava vardır.
- The higher in the atmosphere you travel, the less air there is.
O geldiğinde ortam gerginleşti.
- The atmosphere became strained when he came.
Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
- What Jane said made the atmosphere less tense.
O benden üç inç daha uzundur.
- He's three inches taller than I am.
Buz iki inç kalınlığında.
- The ice is two inches thick.
... The atmosphere is choked with carbon dioxide, ...
... that it fills the oceans and escapes into the atmosphere. ...