And everybody havin' a ball (Hah, ho, Yippie Yi Yo)''.
Tom often skips meals.
- Tom genellikle öğün atlar.
The boy skipped over the fence.
- Çocuk, çitin üzerinden atladı.
He jumped into the river in defiance of the icy water.
- O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
I'd jump through hoops for you.
- Ben sizin için çemberlerden atlamak isterdim.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.