I have tried to overcome my shyness, but to no avail.
- Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
I just want to get over it.
- Sadece onu atlatmak istiyorum.
What's the best way to get over a cold?
- Soğuk algınlığını atlatmak için en iyi yol nedir?
It'll take me a long time to get over my cold.
- Soğuk algınlığımı atlatmak uzun zamanımı alacak.
Tom often skips meals.
- Tom genellikle öğün atlar.
I skipped my breakfast.
- Sabah kahvaltımı atladım.
The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.
- O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motorsiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
- Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.