The boy skipped over the fence.
- Çocuk, çitin üzerinden atladı.
Tom was so busy he skipped lunch.
- Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
He is sure to set a new record in the triple jump.
- O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
I'd jump through hoops for you.
- Ben sizin için çemberlerden atlamak isterdim.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.