It's like a horse race.
- Bu bir at yarışı gibi.
He watched the horse race using his binoculars.
- O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
Tom also likes horse racing.
- Tom da at yarışını sever.
Hatoyama says that he supports his family by gambling on horse racing.
- Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.