Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
- Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
... Many of them, by the time they had seen me, they had ...
... i think we're almost out of time but we have time for one last question if it ...