Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim.
- I'm not sure when I should be there.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum.
- I was having a very good time, when the sad news came.
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?