Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
- It's good now; neither too heavy nor too light.
Şu aralar yorumum yok.
- I have no comment at this time.
Bu aralar yorumum yok.
- I have no comment at this time.
Bu aralar, bulunmak için buradan daha güvenli bir yer yok.
- At this time, there's no safer place to be than right here.
Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
- Are you ready to order now?
Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
- What I want now is not money, but time.
Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
- My grandmother used to go out for a walk almost every day, but now she seldom, if ever, goes out.
Onu hemen yapabilir miyim?
- May I do it right now?
Şu an sadece ısınıyorum.
- I am only warming up now.
Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.
- Long skirts are out of fashion now.
Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz.
- Even now, we still doubt that he is the real murderer.
Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım.
- I fall asleep in the class every now and then.
Tom zaman zaman Mary'den haber alır.
- Tom hears from Mary every now and then.