Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?