Bu saat en çok on dolar tutar.
- This watch costs ten dollars at the most.
En çok üç, belki dört haftamızı alacak.
- It'll take us three, maybe four weeks at the most.
Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.
- Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
- At the most, he earns 50 dollars a week.
O en çok on sekizdir.
- She is eighteen at most.
Tom'un en çok 300 doları var.
- Tom has $300 at most.
Onun en fazla 100 doları var.
- He has at most 100 dollars.
Tom en fazla otuzdur.
- Tom is thirty at most.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
... most of our life in augmented reality. When we blink, we can download any movie, any website, ...
... and the creation of some of mankind's most famous monuments. ...