İlk önce kimse bana inanmıyordu.
- No one believed me at first.
Tom'dan ilk önce nefret ettim.
- I hated Tom at first.
İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor.
- At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
- At first, they didn't believe him.
İlk önce kimse bana inanmıyordu.
- No one believed me at first.
Önce onu erkek kardeşinle karıştırdım.
- At first, I mistook him for your brother.
Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
- Tom didn't believe Mary at first.
İlk zamanlar bunu yapmaktan hoşlanmadım.
- I didn't like doing this at first.
Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.
- At first, I had difficulty understanding people when they spoke too fast.
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
- At first, I didn't like him.
... sat down with Democrats and Republicans at the beginning of my term. And I said, let's ...
... beginning to think of. ...