at that time, in that case

listen to the pronunciation of at that time, in that case
Английский Язык - Турецкий язык

Определение at that time, in that case в Английский Язык Турецкий язык словарь

then
o zaman

O zamanda televizyon seyrediyordum. - I was watching TV then.

Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım. - It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.

then
(ondan) sonra
then
o durumda
then
daha sonra

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı. - The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.

Ben ona daha sonra söylerim. - I'll tell him so then.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar sanat zirvedeydi. - Art was then at its best.

O zamanlar erkekler şapka takardı. - Men wore hats back then.

then
sonra

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

then
öyleyse

Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım. - If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse. - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.

then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur. - If you can read this sentence, then you're able to read.

Oraya gitmek istemiyorsanız, o halde biz de oraya gitmeyiz. - If you don't want to go there, then we won't go there.

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım. - Only then did I realize what he meant.

Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor? - Do you know what's going on? - No. What's it all about then?

Английский Язык - Английский Язык
{a} then
at that time, in that case
Избранное