O zamanda biz çocuktuk.
- We were children at that time.
O, o zamanda uyuyor olabilir.
- He might have been sleeping at that time.
O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
- Few roads existed in North America at that time.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
- I was watching TV then.
Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
- I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
Şu aralar yorumum yok.
- I have no comment at this time.
Bu aralar, bulunmak için buradan daha güvenli bir yer yok.
- At this time, there's no safer place to be than right here.
Bu aralar yorumum yok.
- I have no comment at this time.
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
- The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
Ben ona daha sonra söylerim.
- I'll tell him so then.
O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım.
- I made a lot of mistakes back then.
O zamanlar erkekler şapka takardı.
- Men wore hats back then.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
- If you see a mistake, then please correct it.
Öyleyse onu görmediğine inanamam.
- I cannot believe you did not see him then.
Arkadaşım olmak istiyorsan, öyleyse arkadaşımın arkadaşı da olursun.
- If you want to become my friend, then also become the friend of my friend.
Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.
- If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.
Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?
- If they don't want this, then what do they want?
Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir.
- If you didn't know me that way then you simply didn't know me.
Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor?
- Do you know what's going on? - No. What's it all about then?
I know what time you told me to be there, but I couldn't get there then.
- I know what time you said you would be there, but I wasn't able to be there at that time.
I know you told me when you'd be coming, but I couldn't get there then.
- I know what time you said you would be there, but I wasn't able to be there at that time.
... imagery for a long time. ...
... 20% of my time on whatever I wanted. ...