O, otelden çok uzakta değildir.
- It is not far away from the hotel.
İstasyon iki metre uzakta.
- The station is two meters away.
Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.
- You had better go to bed right away, or your cold will get worse.
Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
- The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
- Tom has some money stashed away.
Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu.
- The balloon was carried away somewhere by the wind.
Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- She lives a few blocks away from here.
Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
- Please go away and stop annoying me.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
- I slept the whole afternoon away.