Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.
- The townspeople were astonishingly naive about what the smugglers were.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi.
- The astonishing blow finished the match.
The advertisements made the place look promising, but the food was astonishingly bad.