Senior executives spend a lot of time training their subordinates.
- Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.
You're just an underling. Know your place!
- Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
- Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.
My daughter often had asthma attacks when she was a child.
- Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
As a child, my daughter had frequent asthma attacks.
- Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.
He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.
- O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
- Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.
One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.
- Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.
Subrahmanyan Chandrasekhar was one of the foremost astrophysicists of the twentieth century.
- Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.