Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
- Tom reached down to assist Mary to her feet.
Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.
- Tom will be assigned to assist you.
Tom Mary'yi onun asistanı olarak çalışması için atadı.
- Tom appointed Mary to act as his assistant.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.
- She is an efficient and reliable assistant.
Tom'un yeni yardımcısıyım.
- I'm Tom's new assistant.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.
- He went out of his way to assist me.
Sana yardımcı olmak için buradayım.
- I'm here to assist you.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
- She assisted her brother with his homework.
Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.
- Tom works as a shop assistant.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Old people were tricked by the shop assistant.
A great part of the nobility assisted to his opinion.
He had two assists in the game.
Would you please assist John with learning English.
The foundation gave a much needed assist to the shelter.
... things will be as assistants that are situational. ...