O asla toplantıya gitmez.
- He never goes to an assembly.
O, toplantıda yer aldı.
- She took part in the assembly.
Parçaların çoğu yerine oturduğu için montaj gerçekten kolaydı.
- The assembly is really easy because most of the parts just snap into place.
Montaj hattı üzerinde çalışırken, Tom'un parmakları mahvoldu.
- Tom's fingers got smashed while working on the assembly line.
Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
- The assembly voted to protest against any nuclear armament.
Bunu monte etmek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to assemble it.
2016 birleşmiş milletler genel kurulu tarafından uluslararası bakliyat yılı ilan edildi.
- 2016 was declared the International Year of Pulses by the United Nations General Assembly.
Katılımcı olmaması nedeniyle, genel kurulu ertelemek zorundayım.
- Due to the lack of attendees, we have to postpone the general assembly.
Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
- Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association.
Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
- The teacher assembled the students in the hall.
Öğrenciler sınıfta toplandı.
- The students assembled in the classroom.
Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.
- The leaders assembled in Paris for a meeting.
Kulüp üyeleri toplantı salonunda toplandı.
- The club members assembled in the meeting room.
Katılımcı olmaması nedeniyle, genel kurulu ertelemek zorundayım.
- Due to the lack of attendees, we have to postpone the general assembly.
Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
- Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association.
Öğrenciler sınıfta toplandı.
- The students assembled in the classroom.
Kalabalık postanenin önünde toplandı.
- The crowd assembled in front of the post office.
The parents assembled in the school hall.