The grenade exploded five metres from the soldier.
- El bombası askerden beş metre uzakta patladı.
Did you write to your wife when you were in the army?
- Askerde iken karınıza yazdnız mı?
Soldiers currently in theatre will not be made redundant.
- Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
All the soldiers were brave.
- Bütün askerler cesurdu.
The President called out the troops.
- Başkan, askeri güçleri çağırdı.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
I had my military service in Ankara.
- Askerlik görevimi Ankara'da yaptım.
I did my military service in Ankara.
- Askerliğimi Ankara'da yaptım.
Senator Tom Jackson was opposed to conscription.
- Senatör Tom Jackson zorunlu askerliğe karşı çıktı.
A change of opinions is almost unknown in an elderly military man.
- Yaşlı bir askeri adamda bir görüş değişikliği neredeyse bilinmiyor.
Do you know the name of the most successful military man from this area?
- Bu civardaki en başarılı askerin adını biliyor musun?
Tom decided to enlist in the army.
- Tom askere yazılmaya karar verdi.
The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants.
- Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez.
The troops easily put down the rebellion.
- Askerler isyanı kolayca bastırdı.
Lincoln said troops were needed.
- Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.