as such

listen to the pronunciation of as such
Английский Язык - Турецкий язык
aslında

Aslında sürmeye yoğunlaşarak iyi sürücüler olmayız. - We do not become good drivers by concentrating on driving as such.

Paranın, aslında, hiçbir anlamı yok. - Money, as such, has no meaning.

bu itibarla

O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır. - She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.

böylesi
öyle

O benim bir arkadaşım ve ona öyle davranırım. - He is a friend and I treat him as such.

Bir çocuk gibi davranırsan öyle davranılırsın. - If you act like a child, you will be treated as such.

haddi zatında
gerçekte
şöyle
benzer
böyle

O bir beyefendi ve böyle davranılması gerekiyor. - He is a gentleman and ought to be treated as such.

O bir bilim adamı ve ona böyle davranılmalı. - He is a scholar, and ought to be treated as such.

bunun gibi
Aslında: "İt's not a medicine as such. Aslında ilaç değil."
Öyle/şöyle/böyle: "He's a teacher and iş known as such. O öğretmendir ve herkes onu öyle tanıyor."
öyle/şöyle/böyle: He's a teacher and is known as such. O öğretmendir ve herkes onu öyle tanıyor
aslında: It's not a medicine as such
Английский Язык - Английский Язык
As it should, as described
Per se; not really
with respect to its inherent nature; "this statement is interesting per se"
of itself, as it is
as such

    Турецкое произношение

    äz sʌç

    Произношение

    /ˈaz ˈsəʧ/ /ˈæz ˈsʌʧ/

    Общие Словосочетания

    as such as

    Видео

    ... individuals such as myself to keep in touch with our skills, ...
    ... At the outer circles, you have companies such as Facebook or ...
Избранное