as much as one wants

listen to the pronunciation of as much as one wants
Английский Язык - Турецкий язык
doya doya
to one's heart's content
doya doya
as much as
olduğu kadar

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor. - Novels aren't being read as much as they were in the past.

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın. - If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Ben elimden geldiği kadar yardımcı olacağım. - I will help as much as I can.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

as much as
kadar çok

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü. - Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

to one's heart's content
(deyim) İstediği kadar, canı ne kadar isterse, gönlünce
as much as
aynı
as much as
bile
to one's heart's content
canı istediği kadar
Английский Язык - Английский Язык
(deyim) to one's heart's content
as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as one wants

    Турецкое произношение

    äz mʌç äz hwʌn wônts

    Произношение

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈhwən ˈwônts/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈhwʌn ˈwɔːnts/
Избранное