O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
- We go to school because we want to learn.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
- I decided to be happy because it's good for my health.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
- The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
He's not a nice guy, because he yells at people for no reason.