Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.
- Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.
Hatırladığım kadarıyla, o onu söylemedi.
- As far as I remember, he didn't say that.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.
- We must accept our existence as far as possible.
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
- Try to do so as far as the station.
We put a lot of emphasis into the training of our staff, as far as food knowledge, wine knowledge, he said.