Tom gelir gelmez gidelim.
- Let's leave as soon as Tom arrives.
O gelir gelmez ona söylerim.
- As soon as he arrives, I'll tell him.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum.
- I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.
İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar!
- Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!
Ben gelmek istiyorum.
- I would like to arrive.
Erken gelmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to arrive early.
Okula saat dokuzdan önce ulaşmalısın.
- You should arrive at school before nine.
Dün Tokyo'ya ulaştım.
- Yesterday I arrived in Tokyo.
We arrived and booked in.
He had finally arrived on Broadway.
He died previous to my arrival.
- He died before I arrived.