arrive; obtain, procure; extend the arm outward

listen to the pronunciation of arrive; obtain, procure; extend the arm outward
Английский Язык - Турецкий язык

Определение arrive; obtain, procure; extend the arm outward в Английский Язык Турецкий язык словарь

reach
{f} erişmek

Yokohama'ya erişmek iki saatimi aldı. - It took me two hours to reach Yokohama.

reach
{f} ulaşmak

Sana telefonla ulaşmakta zorluk çektik. - We have had difficulty reaching you by phone.

Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim. - I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.

reach
uzanmak
reach
{f} varmak

Hava kararmadan otele varmak istiyorum. - I want to reach the hotel before it gets dark.

Varmak istediğiniz yere ulaştınız. - You have reached your destination.

reach
vâsıl olmak
reach
{i} erim
reach
{i} menzil
reach
-e varmak
reach
elin erişebileceği uzaklık
reach
bulmak

Tom'a ulaşmak için bir yol bulmak zorundayız. - We have to find a way to reach Tom.

reach
uzatıp vermek
reach
kavrama gücü
reach
temas kurmak
reach
{f} vermek
reach
{f} uzanıp vermek
reach
{i} alan

Acele etsek iyi olur yoksa biz kamp alanına ulaşmadan önce fırtınaya yakalanırız. - We had better hurry or we'll be caught in the storm before we reach the camping site.

Onlar kazların beslendiği alana ulaştığında, o oturdu ve saf altın rengi olan saçını açtı. - When they had reached the common where the geese fed, she sat down and unloosed her hair, which was of pure gold.

reach
reach for almak üzere uzanmak
Английский Язык - Английский Язык
{f} reach
arrive; obtain, procure; extend the arm outward

    Расстановка переносов

    arrive; obtain, procure; ex·tend the arm out·ward

    Произношение

Избранное