Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.
- Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
- How did this misunderstanding ever arise?
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.