Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
Tom bir koltukta oturuyordu. - Tom was sitting in an armchair.
Tom bir koltukta oturuyordu.
Tom was sitting in an armchair.