Определение araba araba в Турецкий язык Английский Язык словарь
- araba sürmek
- drive
- araba
- (Otomotiv) car
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
I had my car stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
- iki tekerlekli hafif araba
- buggy
- araba kullanmak
- drive
I never want to drive in Boston again.
- Boston'da bir daha araba kullanmak istemiyorum.
I don't like to drive.
- Araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.
- araba lâstiği
- tire
It took Tom a long time to change the tire.
- Tom'un araba lastiğini değiştirmesi uzun sürdü.
While walking down the street, I saw two white cats pissing near a car tire.
- Sokakta aşağıya doğru yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin kenarına işediğini gördüm.
- araba yolu
- drive
Tom's car is still in the driveway.
- Tom'un arabası hâlâ özel araba yolunda.
Is that your car in the driveway?
- Araba yolundaki senin araban mı?
- araba
- motorcar
Selling motorcars is my business.
- Arabalar satmak benim işim.
- araba
- cartload, wagonload; truckload
- araba
- wheels (Slang); carriage
- araba
- auto
Thousands of Americans owned automobiles.
- Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
I was recently in an automobile accident.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- araba tamircisi
- mechanic
Tom used to be a car mechanic.
- Tom bir araba tamircisiydi.
Tom is a car mechanic.
- Tom bir araba tamircisidir.
- araba ön camı
- windshield
Tom wrote his name on every dirty car windshield in the parking lot.
- Tom otoparktaki her kirli araba ön camına adını yazdı.
- fayton tipi araba
- sociable
- araba
- car, automobile
- araba
- car, motorcar, auto, automobile; carriage, vehicle; cart, wagon
- araba gezintisi
- drive
It's been a long drive.
- Uzun bir araba gezintisi oldu.
They started a drive to raise a charity fund.
- Yardım fonunu yükseltmek için bir araba gezintisine başladılar.
- araba imecesi
- (Dilbilim) car pool
- araba lâstiği
- tyre
- araba parkı
- car pool
- katlanır araba üstü
- hood
- oyuncak araba
- toy car
I bought Tom a toy car.
- Tom'a bir oyuncak araba aldım.
Fadil found a toy car in his backyard.
- Fadıl arka bahçesinde bir oyuncak araba buldu.
- araba
- automobile
I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
Thousands of Americans owned automobiles.
- Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
- araba
- coach
He robbed the mail coach.
- O, posta arabasını soydu.
- araba
- vehicle
Gas-powered cars are the Devil's vehicle.
- Benzinli arabalar Şeytan'ın aracıdır.
Fire engines have priority over other vehicles.
- İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.
- araba
- cart
The horse began to protest as soon as it was hitched to the cart.
- At arabaya bağlanır bağlanmaz protesto etmeye başladı.
Tom got in the golf cart.
- Tom golf arabasına bindi.
- araba
- wheel
Jack explained to me how to change the wheel of the car.
- Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.
A car has one steering wheel.
- Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
- araba
- gharry; motor
- araba
- wagon
Does Tom still drive a station wagon?
- Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
- araba
- auotomobile
- araba
- motor
The motorcycle crashed into a car.
- Motosiklet bir arabaya çarptı.
Felipe has two cars and one motorcycle.
- Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.
- araba
- trolley
- araba
- wain
- araba
- moving conveyor
- araba
- cab
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
- Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
- araba
- auto-
- araba anahtarı
- car key
- araba anteni
- antenna
- araba bagajı
- trunk
- araba boyası
- car paint
- araba camı
- car glass
- araba durağı
- lay-by
- araba falakası
- whiffletree
- araba gezisi
- ride
- araba kapısı
- gateway
- araba kazası
- motor accident
- araba kazası
- smash-up
- araba kazası
- smash
- araba kazası
- crash
- araba kiralama
- car hire
- araba kiralama
- car rental
- araba kiralamak
- rent a car
- araba kornası
- car horn
- araba kredisi
- (Ticaret) car loan
- araba kullanma
- motoring
- araba lastiği
- car tyre
- araba plakası
- license plate
- araba sahibi
- car owner
- araba sollamak
- overtake
- araba tamponu
- (Otomotiv) bumper
- araba telefonu
- car phone
- araba teybi
- car audio
- araba teybi
- car stereo
- araba tutması
- (Tıp) car sickness
- araba yarışı
- motor racing
- araba yolu
- carriage way
- araba yükü
- carload
- binek araba
- automobile
- kendisini araba tutan
- carsick
- model (araba)
- marque
- spor araba
- sportscar
- spor araba
- (Otomotiv) landaulet
- station araba
- station wagon
- özel araba yolu
- driveway
Tom's car is in the driveway.
- Tom'un arabası özel araba yolunda.
Tom's car is parked in the driveway.
- Tom'un arabası özel araba yoluna park ediliyor.
- üstü açık araba
- roadster
- araba
- carriage, wagon, cart
- Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur
- (Atasözü) It is easy to be wise after the event
- araba dingili
- car axle
- araba kokusu
- car air freshener
- araba konsolu
- car console
- araba kullanmak
- to drive a car
- araba oku
- thill
- araba plakası
- Number plate
- araba yıkamak
- car wash
- ikinci el araba
- secondhand car
- çarpışan araba
- Bumber car, bumper, dodgem car, dodgem
- özel araba sahibi
- private car owner
- üstü örtülmemiş araba, otomobil vb
- not covered above cars, automobiles, etc
- (at,araba v.b. ile) götürmek
- give someone a ride
- araba
- autocar
- araba aküsü
- (Otomotiv) automobile battery
- araba atı
- wheel horse
- araba cilası
- (Otomotiv) car polish
- araba döşemesi
- car upholstery
- araba gezisi
- drive
- araba geçebilir
- carriageable
- araba gövdesi
- carbody
- araba ile götürmek
- wheel
- araba ile taşıma
- cartage
- araba ile yol almak
- drive out
- araba kapısı açılınca yanan lâmba
- courtesy light
- araba kiralamak
- take a car on hire
- araba kiralanan yer
- rent-a-car
- araba kiralayabilir miyim
- Can I rent a car
- araba kokusu
- (Otomotiv) car smell
- araba konvoyu
- motorcade
- araba kullanan kimse
- motorist
- araba kullanma
- automobilism
- araba kuyruğu
- tailback
- araba markası
- (Otomotiv) car brand
- araba modeliniz var mı
- Do you have any car models
- araba motoru
- (Otomotiv) automobile engine
- araba ruhsatı
- vehicle licence
- araba tamircisi
- greaser
- araba tamircisi
- serviceman
- araba ustası
- grease monkey
- araba vapuru
- car ferry, ferryboat
- araba vapuru
- ferry
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
- araba yarışı
- car racing
- araba yarışı
- rally
- araba yolu
- carriagedrive
- araba yıkama yeri
- car wash
- araba çalmak
- steal cars
- araba çekici
- car spotter
- araba çekmek
- sling one's hook
- araba örtüsü
- car cover
- arkası kısa ve küt araba
- hatchback
- bana araba çarptı
- I was hit by a car
- bir araba
- 1. a wagonload of; a truckload of. 2. (Konuşma Dili) a lot of, a slew of
- dört kapılı bir araba kiralamak istiyorum
- I'd like to rent a four door car
- dört kişilik araba
- four seater
- dört tekerlekli araba
- four wheeler
- elden düşme araba
- secondhand car
- eski model araba
- vintage car
- golf takımlarını taşıyan araba
- caddy cart
- hafif araba
- trap
- iki kişilik araba
- coupe
- iki tekerlekli araba
- chariot
- kiralık araba
- rental car
- kiralık araba
- car on hire
- külüstür araba
- flivver
- külüstür araba
- jalopy
- küçük araba
- runabout
- küçük araba
- compact car
- küçük araba
- baby car
- motoru güçlendirilmiş araba
- hot rod
- nereden araba kiralayabilirim
- Where can I rent a car
- otomatik vitesli araba
- automatic
Er, I can only drive cars with an automatic transmission.
- Er, ben sadece otomatik vitesli arabaları sürebilirim.
- resmi elbiseli araba uşağı
- tiger
- steyşın araba
- hatchback, station wagon
- suçluların idam yerine götürüldüğü araba
- tumbrel
- sürücülerin araba kullanması ve dinlenme zamanları hakkında mevzuat
- (Hukuk) legislation on driving and rest time
- temiz araba
- (Konuşma Dili) drivability
- ticari araba
- commercial car
- ufak araba
- mini
- zevk için araba sürme
- joy ride
- çanlı araba
- ringer
- çarpışan araba
- dodgem
- çıngıraklı araba
- ringer
- üç tekerlekli araba
- tricar