We should sometimes pause to think.
- Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.
He worked last night without taking a break.
- Dün gece ara vermeden çalıştı.
Tom played the piano for three hours without taking a break.
- Tom hiç ara vermeden üç saat piyano çaldı.
I didn't want to interrupt the discussion.
- Görüşmeye ara vermek istemedim.
I don't have time to take a break.
- Ara vermek için vaktim yok.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.
I didn't want to interrupt the discussion.
- Görüşmeye ara vermek istemedim.
They interrupted the meeting for lunch.
- Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.
I don't have time to take a break.
- Ara verecek vaktim yok.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.
I don't have time to take a break.
- Ara vermek için vaktim yok.
I want to take a break.
- Ara vermek istiyorum.