Определение araştırma в Турецкий язык Английский Язык словарь
- survey
According to a survey, 1 thousand million people are suffering from poverty in the world.
- Bir araştırmaya göre dünyada bir milyar insan yoksulluk çekiyor.
He ordered them to survey population growth.
- Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.
- search
Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
- Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
The search party found him lying at the foot of a cliff.
- Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.
- research
This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- investigation
Recent investigations have demonstrated that the application of Emmet's theory is not always without defects.
- Son araştırmaların gösterdiğine göre, Emmet'in teorisinin uygulanması her zaman kusursuz değildir.
It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
- {i} study
I joined the study tour.
- Araştırma turuna katıldım.
Tom devoted his whole life to studying sharks.
- Tom bütün hayatını köpek balıklarını araştırmaya adadı.
- investigative
Tom is an investigative journalist.
- Tom bir araştırmacı gazetecidir.
Tom is an investigative reporter.
- Tom bir araştırmacı muhabirdir.
- inquiry
This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
- probe
- quest
I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.
- Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
The boy succeeded in his quest, guided by the spirit of a squirrel.
- Bir sincap ruhu tarafından yönlendirilen çocuk araştırmasında başarılı olmuştu.
- exploration
From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.
- Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır.
- explorative
- (Hukuk) investigation, research
- checkup; discourse
- disquisition
- inquisitorial
- of research
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
This technology will open up a whole new avenue of research.
- Bu teknoloji araştırma ile ilgili yepyeni bir cadde açacaktır.
- checkback
- exploratory
- pursuit
- inquiries
- ascertainment
- checkover
- inquisitional
- research, investigation, inquiry, exploration, study, search
- reconnoiter
- prospecting
- reconnoitre
- (Ticaret) observation
- examination
- {i} surveying
- scrutiny
- hunting
- to research
- {i} discourse
- {i} review
- {i} checkup
- araştırmak
- search
Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
- Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
We don't have time to search every room carefully.
- Her odayı dikkatlice araştırmak için zamanımız yok.
- araştırmak
- {f} investigate
You have to investigate that problem.
- O sorunu araştırmak zorundasın.
It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.
- Amacım Emmet'in teorisinin biyolojiye olan etkisini araştırmak değildir.
- araştırma ekibi
- research team
- araştırma görevlisi
- Researcher
- araştırma kavramı
- notion of research
- araştırma sistemi
- research system
- araştırma sonuçları
- research results
- araştırma yapma
- research
- araştırma yapmak
- Make a research
- araştırma yapılmaktadır
- searches are ongoing
- Araştırma ve Geliştirme Avrupa Komitesi
- (Hukuk) European Research and Development Committee (ERDC)
- Araştırma ve Özel Programlar İdaresi
- (Askeri) Research and Special Programs Administration
- AraştırmaGeliştirme Politikası
- (Hukuk) (Ar-Ge) Research and Development (R&D) Policy
- araştırma delmesi
- prospection drilling
- araştırma filmi
- research film
- araştırma grubu
- study group
- araştırma görevlisi
- researcher (a title which appertains to a particular academic rank within a university faculty)
- araştırma ile ilgili
- explorative
- araştırma ile ilgili
- exploratory
- araştırma istasyonu
- research station
- araştırma konusu
- study
- araştırma kuyusu
- prospect shaft
- araştırma laboratuvarı
- research laboratory
- araştırma merkezi
- research center
- araştırma programı
- research programme
- araştırma sondajı
- prospection drilling
- araştırma ve ziyaret yerleri
- (Hukuk) places - visit and search
- araştırma yapma hakkı
- right of search
- araştırma yapmak
- shop around
- araştırma yazısı
- tracer
- araştırma yazısı
- tracer composition
- araştırma yöntemi
- investigation method
- araştırma, değerlendirme ve sistem analizi
- (Askeri) research, evaluation, and system analysis
- araştırma, geliştirme ve tedarik
- (Askeri) research, development, and acquisition
- araştırma, geliştirme, deneme ve değerlendirme
- (Askeri) research, development, test and evaluation
- araştırma, irtibat ve keşif partisi
- (Askeri) survey, liaison, and reconnaissance party
- Arazi Koruma Araştırma Enstitüsü
- (Hukuk) Plant Protection Research Institutes
- Arazi Koruma Merkezi Araştırma Enstitüsü
- (Hukuk) Plant Protection Central Research Institute
- araştırmak
- seek
- araştırmak
- study
The real definition of science is that it's the study of the beauty of the world.
- Bilimin gerçek tanımı, dünyanın güzelliğini araştırmaktır.
Professor Kay has been studying insects for forty years.
- Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.
- araştırmak
- inquire
- araştırma yapmak
- {f} research
This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
They asked a medical expert to do more research.
- Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- araştır
- {f} quest
He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.
- O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
They explored the desert in quest of buried treasure.
- Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
- araştır
- probing
- araştırma yapmak
- {f} shop
- araştırmak
- {f} shop
- araştırmak
- look into
They agreed to look into the causes of the accident.
- Onlar kazanın nedenlerini araştırmak için anlaştılar
Private detectives were hired to look into the strange case.
- Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
- araştırmak
- quest for
- araştırmak
- {f} analyze
- araştırmak
- {f} forage
- araştırmak
- delve into
- araştırmak
- check into
- araştırmak
- (deyim) check someone out
- araştır
- (Bilgisayar) investigate
It's my business to investigate such things.
- Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
- araştırma yapmak
- investigate
- araştırma yapmak
- probe
- araştırmak
- prospect
- araştırmak
- follow up
- araştırmak
- go through
I don't want to go through this again.
- Bunu tekrar araştırmak istemiyorum.
- araştırmak
- {f} dig
- araştırmalar
- enquiries
- betimleyici araştırma
- descriptive research
- betimsel araştırma
- descriptive research
- bilimsel araştırma
- (Askeri) research
- biyolojik araştırma
- (Biyoloji) biological research
- deneysel araştırma
- experimental research
- deneysel araştırma
- experimental investigation
- ilmi araştırma
- scientific research
- jeolojik araştırma
- (Askeri,Jeoloji) geological survey
- maden araştırma
- prospection
- psikolojik araştırma
- (Pisikoloji, Ruhbilim) psychological research
- sismik araştırma
- (Coğrafya) seismic exploration
- tıbbi araştırma
- (Tıp) medical research
- araştır
- {f} research
This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
- Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
- araştır
- make a survey of
- araştır
- inquire
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
- araştır
- {f} ferret
- araştır
- look into
Private detectives were hired to look into the strange case.
- Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
I will look into the matter.
- Konuyu araştıracağız.
- araştırma yapmak
- conduct a research
- araştırmak
- look around
- araştırmak
- hunt
- araştırmak
- probe
- araştırmak
- explore
- araştırmak
- research
I'd really like more time to research this.
- Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- araştırmak
- test
- araştırmak
- sift
- araştırmak
- check up on
- araştırmak
- go into
- araştırmak
- quest
- araştırmak
- poke about
- araştırmak
- ferret out
- araştırmak
- ascertain
- (puy) f. araştırma, arama
- (PUY) f. research, search
- araştırma yapmak
- do research
He was awarded a scholarship to do research for the foundation.
- O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.
- araştırmak
- looking into
- araştırmak
- ferret
- araştırmalar
- surveys
- araştırmalar
- inquiries
- A.B.D. Gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Kuruluşu
- (Askeri) Defense Advanced Research Projects Agency
- Altıncı Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Çerçeve Programı
- (Hukuk) The Sixth Research and Technological Development Framework Programme
- Avrupa Araştırma Alanı
- (Hukuk) European Research Area (ERA)
- Avrupa Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında İşbirliği
- (Hukuk) European Cooperation in the Field of Scientific and Technical Research (COST)
- Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü
- (Hukuk) European Organization for Nuclear Research (CERN)
- BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü
- (Askeri) United Nations Institute for Training and Research
- Bilimsel ve Teknik Araştırma Komitesi
- (Hukuk) Scientific and Technical Research Committee (CREST)
- Birleşik Devletler (US) Kara Kuvvetleri Tıbbi Araştırma Ve Malzeme Komutanlığı
- (Askeri) US Army Medical Research and Materiel Command
- Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Bulaşıcı Hastalıklar Tıbbi Araştırma Enstitüs
- (Askeri) US Army Medical Research Institute of Infectious Diseases
- Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Kimyasal Savunma Tıbbi Araştırma Enstitüsü
- (Askeri) US Army Medical Research Institute for Chemical Defense
- Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Kriminal Araştırma Komutanlığı
- (Askeri) United States Army Criminal Investigations Command
- Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Tıbbi Araştırma ve Malzeme Komutanlığı
- (Askeri) US Army Medical Research and Materiel Command
- Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü
- (Hukuk) United Nations Institute for Training and Research
- Biyolojik Savunma Araştırma Programı
- (Askeri) Biological Defense Research Program
- Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi
- (Askeri) Naval Criminal Investigative Service
- Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi bölge ofisi
- (Askeri) Naval Criminal Investigative Service regional office
- Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi daimi birliği
- (Askeri) Naval Criminal Investigative Service resident unit
- Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi daimi temsilcisi
- (Askeri) Naval Criminal Investigative Service resident agent
- Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Bürosu
- (Askeri) Bureau of Intelligence and Research, Department of State
- Federal araştırma bürosu
- Federal Bureau of Investigation
- Hava Kuvvetleri Özel Araştırma Bürosu
- (Askeri) Air Force Office of Special Investigations
- Ortak Araştırma Merkezi
- (Hukuk) (OAM) Joint Research Centre
- Savunma Araştırma ve İstihkam Müsteşarı
- (Askeri) (R&E) Under Secretary of Defense for Research and Engineering
- Silahlı Kuvvetler Radyobiyoloji Araştırma Enstitüsü
- (Askeri) Armed Forces Radiobiology Research Institute
- Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu
- (Hukuk) (TÜBİTAK) Scientific and Technical Research Council of Turkey
- acil durum araştırma ve kurtarma biykını
- (Askeri) emergency locator beacon
- araştır
- probe
- araştır
- (Biyoloji) explore
In 1497, John Cabot explored Canada.
- 1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.
The geologists explored for oil on our farm.
- Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
- araştır
- snoop
- araştırma yapmak
- {f} reconnoiter
- araştırma yapmak
- rummage about
- araştırma yapmak
- dredge for
- araştırmak
- (Hukuk) to investigate, explore
- araştırmak
- ferret about
- araştırmak
- research into
- araştırmak
- hunt after
- araştırmak
- inquire into
- araştırmak
- fish
- araştırmak
- dredge for
- araştırmak
- dig up
- araştırmak
- cast about
- araştırmak
- analyse
- araştırmak
- cast around
- araştırmak
- fish around
- araştırmak
- to search, to seek, to investigate, to inquire, to explore, to research, to hunt, to study, to look into, to delve in/into
- araştırmak
- research on
- araştırmak
- to investigate, explore, research, study, do research on
- araştırmak
- check up
- araştırmak
- {f} sound
- araştırmak
- {f} sum up
- araştırmak
- vet
- araştırmak
- {f} poke
- araştırmak
- hunt out
- araştırmak
- shop for
- araştırmak
- make a study of
- araştırmak
- {f} survey
- araştırmak
- seek after
- araştırmak
- hunt up
- araştırmak
- {f} rummage
- araştırmak
- {f} quarry
- araştırmak
- (deyim) check sth. out
- araştırmak
- dredge up
- araştırmak
- seek for
- araştırmak
- {f} rout
- araştırmak
- {f} rake
- araştırmak
- drag up
- araştırmak
- {f} root
- araştırmalar
- studies
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
Recent studies suggest that this is not the case.
- Son zamanlarda yapılan araştırmalar davanın bu olmadığını göstermektedir.
- askeri kriminal araştırma teşkilatı
- (Askeri) military criminal investigation organization
- bilimsel araştırma
- scientific research
- bilimsel araştırma gemisi
- (Denizbilim) scientific research vessel
- bilimsel ve teknolojik araştırma alanında Avrupa işbirliği
- (Hukuk) European cooperation on scientific and technical research (COST)
- denizaltı harbi harekat araştırma dairesi
- (Askeri) submarine warfare operations research division
- deprem araştırma dairesi
- earthquake research center
- deprem araştırma dairesi
- earthquake research department
- derin araştırma
- in-depth research
- derin araştırma
- deep prospecting
- derinlemesine araştırma
- probe
- doğruluğunu araştırma
- (Hukuk) verification
- ekolojik araştırma
- (Askeri) ecological survey
- elektriksel araştırma
- (Elektrik, Elektronik) electrical survey
- enlemesine araştırma
- (Pisikoloji, Ruhbilim) cross-sectional study
- erişilebilir bütün araştırma alanı
- (Askeri) total attainable search area
- excel araştırma sürümü
- (Bilgisayar) excel research version
- felsefi araştırma
- philosophical investigation
- gezegen araştırma aracı
- (Askeri) planetary probe