He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.
- O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.
I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.
- Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
They are going to investigate the affair.
- Onlar olayı araştıracak.
A committee has been set up to investigate the problem.
- Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
We have little money available for the research.
- Araştırma için mevcut az paramız var.
The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
- Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
Tom began to look into the problem as soon as Mary brought it to his attention.
- Tom, Mary onun dikkatini çeker çekmez sorunu araştırmaya başladı.
The hunter explored the appearance of the sky.
- Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
Tom explored every possibility.
- Tom her olasılığı araştırdı.