They explored the desert in quest of buried treasure.
- Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.
I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.
- Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
- Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
It's my business to investigate such things.
- Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
We have little money available for the research.
- Araştırma için mevcut az paramız var.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
He says he will inquire into the matter.
- Konuyu araştıracağını söylüyor.
Please look into this matter as soon as you can.
- Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
The geologists explored for oil on our farm.
- Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.
The explorers began to suffer from a severe lack of food.
- Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.