He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
My last husband was really stupid.
- Son kocam gerçekten aptaldı.
It is stupid of you to believe in him.
- Ona inanman aptallıktır.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal ve parası çabuk ayrılırlar
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger.
- Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
You're not an innocent girl, are you?
- Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?
Not all blondes are dumb.
- Tüm sarışınlar aptal değildir.
He is the dumbest kid in the class.
- Sınıfta en aptal çocuktur.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
You goofed, didn't you?
- Sen aptalca davrandın, değil mi?
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
- Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Get your ass over here, you idiot!
- Çabuk buraya gel, seni aptal!
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
That was a crazy thing to do.
- O yapmak için aptalca bir şeydi.
The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked!
- İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.
Television gets us stupid. Televizyon bizi aptallaştırıyor.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
Tom is obviously a jerk.
- Tom açıkçası bir aptal.
Tom called me a stupid jerk.
- Tom bana aptal pislik derdi.