Esperantistlerin ve Yehova Şahitlerinin yaklaşımları arasındaki herhangi bir farklılık görmüyorum.
- I don't see any differences between the approaches of Esperantists and of Jehovah's Witnesses.
Ben zaten üç farklı yaklaşım denedim.
- I've already tried three different approaches.
Esperantistlerin ve Yehova Şahitlerinin yaklaşımları arasındaki herhangi bir farklılık görmüyorum.
- I don't see any differences between the approaches of Esperantists and of Jehovah's Witnesses.
Yeni yaklaşımlar önerecek.
- He will suggest new approaches.
Bu sorunla ilgili yeni bir yaklaşıma acil bir ihtiyaç vardır.
- There is an urgent need for a new approach to dealing with this problem.
Tom hangi yaklaşımı alacağına karar veremiyor.
- Tom can't decide which approach to take.
Başkana yaklaşmak zordur.
- The president is difficult to approach.
At, römorka bile yaklaşmak istemedi.
- The horse did not want to even approach the trailer.
Onun yaklaşmasına izin verme.
- Don't let him approach.
Bu soruna farklı açılardan yaklaşmalıyız.
- We should approach this problem from different angles.
Bu yol şehre giden tek yoldur.
- This road is the only approach to the city.
Bir kıza yaklaşmanın en iyi yolu nedir?
- What's the best way to approach a girl?
Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.
- According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.
O yaklaşması zor bir adamdır.
- He is a hard man to approach.
As x approaches infinity, 1/x approaches 0.
A nearer approach to the human type. — Richard Owen.
But exhorting one another; and so much the more, as ye see the day approaching. —Heb. x. 25.
as he approaches to the character of the ablest statesman.
... Look, we've tried this ' we've tried both approaches. The approach that Governor Romney's ...
... approaches or the solution space. ...