Büyük bir ihtimalle, bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin.
- In all likelihood, you will pass the entrance exam if you use this textbook.
Onun gelme ihtimali var mı?
- Is there any likelihood of his coming?
Büyük olasılıkla, bir hafta uzak kalacaklar.
- In all likelihood, they'll be away for a week.
Büyük olasılıkla, devlet başkanı ikinci bir dönem hizmet edecek.
- In all likelihood, the president will serve a second term.
What of his heart perceive you in his face by any likelihood he showed to-day ? (Shak).