Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Onları herhangi bir yerde görmedim.
- I haven't seen them anywhere.
Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere until your room is clean.
Pazartesi hiç bir yere gitmiyorum.
- I'm not going anywhere on Monday.
Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.
- The ring was not to be found anywhere.
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
- You can't buy it anywhere but there.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Tom nadiren her yere yürür.
- Tom rarely walks anywhere.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
- You can put it anywhere.
Bir yere gidiyor musun?
- Are you going anywhere?
Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
- Tom isn't currently working anywhere.
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.
- They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.
Tom her yerde uyuyabilir.
- Tom can sleep anywhere.
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
- Tom isn't currently working anywhere.
Tom her yerde uyuyabilir.
- Tom can sleep anywhere.
Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adalet için bir tehdittir.
- Injustice anywhere is a threat to justice everywhere.
Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
- Is there a telephone anywhere?
Bir yere gidiyor musun?
- Are you going anywhere?
Are you going anywhere special this weekend?.
Anywhere is better than here!.
I'd rather be anywhere else.
... A paper that costs anywhere from 20 to 25 rupees to print ...
... It would not get anywhere. ...