Hamur hâlâ biraz kalın.
- The dough is still a little thick.
Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
- Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.
O, çok para kazanıyor.
- He's rolling in dough.
O çok para kazanıyor.
- She's rolling in dough.