Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Teröre bulaşan hiç kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.
- We will not tolerate anyone who engages in terrorism.
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
Herhangi biri katılabilir.
- Anyone can participate.
Neden herhangi birisi dikkat etmeli?
- Why should anyone care?
Başka herhangi birisi onu hissetti mi?
- Did anyone else feel that?
Tom kimseyle konuşmak istemiyordu.
- Tom didn't want to speak to anyone.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Tom, herkesle iyi geçiniyor gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to get along well with anyone.
O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
- She accepts criticism from anyone but her parents.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
İşi herkesten daha iyi yaptı.
- He did the work better than anyone else.
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
Sen Tom hakkında başka herkesten daha çok biliyorsun.
- You know more about Tom than anyone else does.
Tom başka herkesten önce oradaydı.
- Tom was there before anyone else.
anyone with any sense, had already left town.
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- I don't know anyone here.
İstediğin herhangi bir kimseyi getirebilirsin.
- You may bring anyone you want.
I haven't seen anyone else here besides you and me.