Mutlu olmak ve başka soru sormamak en iyisi olur.
- To be happy and not ask any more questions would be best.
Şimdi başka sorulara cevap vermeyeceğim.
- I won't answer any more questions right now.
Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum.
- I don't think any more students want to come.
Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum.
- I don't like pizza any more than I like spaghetti.
Kızınız artık bir çocuk değildir.
- Your daughter is not a child any more.
Ben artık sigara içmiyorum.
- I don’t smoke any more.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
- I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
- Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.
Biraz daha yersem, hasta olacağım.
- If I eat any more, I'll be sick.
Bizim daha fazla gönüllüye ihtiyacımız yok ama biz biraz daha fazla para kullanabiliriz.
- We don't need any more volunteers, but we could use some more money.
Artık onu sevmiyorum.
- I do not love him anymore.
Artık seni sevmiyorum.
- I don't love you anymore.
Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.
- Tom can't put up with Mary's behavior anymore.
Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.
- I just can't stand this hot weather anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
He's no longer the wholesome Chamber of Commerce bigshot we used to know in the olden days, Doc, he's bad shit anymore.
They don't make repairable radios any more.
I don't like Braques any more than I like Picasso.
I just misspelled my own name! Could I be any stupider?.
... I'm not going to come to your party any more. ...
... issue of deep concern to us because we don't want to see any more violence in Iran, any ...