Yemek tarifini nereden aldın?
- Where did you get the recipe?
Benim yazdığım yemek tarifi kitabını gördün mü?
- Have you seen the recipe book that I wrote?
Mary reçetesiz her şeyi pişirebilir.
- Mary can cook anything without recipes.
İşte crème brûlée için klasik bir reçete.
- Here is a classic recipe for crème brûlée.
Challah o kadar lezzetliydi ki sadece ondan tarifeyi istemek zorunda kaldım.
- The challah was so delicious that I just had to ask her for the recipe.
Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
- I shouldn't have doubled the recipe.
Bana tarifi verebilir misiniz?
- Can you give me the recipe?
Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım.
- I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.
Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım.
- I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.
Yemek tarifini nereden aldın?
- Where did you get the recipe?
Bu, felaket için bir çözümdür.
- This is a recipe for disaster.