Tom daha fazla bekleyemeyeceğini söylüyor.
- Tom says he can't wait any longer.
Onun küstahlığına daha fazla dayanamam.
- I can't stand his arrogance any longer.
O artık öfkesini tutamadı.
- He couldn't hold his temper any longer.
Artık onu sevmiyorum.
- I do not love him any longer.