Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Bir futbol skoru 3-0 ise bu, zafer değilse başka nedir?
- If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?
Memnun değilsen kapı şu tarafta güzel kardeşim.
- If you're not happy, you can take your business elsewhere.
İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir.
- Good health is more valuable than anything else.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
Bana paranı ver yoksa seni döverim.
- Give me your money or else I'll beat you up.
Yapacağım başka bir şey yoksa eve gidiyorum.
- If there's nothing else for me to do, I'm going home.
Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz.
- Tom can't really do much else.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
- Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!
Let's play chess another time.
- Lass uns ein anderes Mal Schach spielen.
Let's do it another time.
- Machen wir das ein anderes Mal.