Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.
- With regards to music, he is one of the most famous critics.
Tüm eleştirmenler yeni filmi öğdü.
- All the critics praised the new movie.
Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir.
- This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower.
Tom'un bir sürü muhalifleri vardı.
- Tom had many critics.
Bu kadar eleştirici olmayın.
- Don't be so critical.