We had to call the locksmith.
- Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
I have left my car keys behind.
- Araba anahtarlarımı unuttum.
It goes without saying that honesty is the key to success.
- Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
Lucy turned on the light switch.
- Lucy ışık anahtarını açtı.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.