Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır.
- There is no security on this earth; there is only opportunity.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
... years and years and years. And the president has a regular opportunity to label them as ...
... of anything more important than creating economic opportunity ...