Olay onun geleceğini etkiledi.
- The event affected his future.
Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
- The athletic meet is an annual event.
Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
- The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- In any event, I will do my best.
Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın.
- You'll tell me everything eventually.
Sonuçta işler değişti.
- Things eventually changed.
Olay anımızda hâlâ taze.
- The event is still fresh in our memory.
Her halükarda denemeye değer.
- It's worth trying at all events.
Ben olguyu erteledim.
- I postponed the event.