Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
- I know that I'm adopted.
O bir bebekken evlat edinilmiştir.
- She was adopted as an infant.
Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.
- The mother was cruel to her adopted son.
O, küçük kızı evlatlık aldı.
- They adopted the little girl.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
- Tom adopted Mary's idea.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.