Termometre otuz derece olduğunu söylüyor.
- The thermometer says it's thirty degrees.
Termometre burada otuz derece olduğunu söylüyor.
- The thermometer says it's thirty degrees in here.
Tom termometreyi duvara koydu.
- Tom put the thermometer on the wall.
Tom termometreyi ağzına koydu.
- Tom put the thermometer in his mouth.