Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.
- One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.
Tom polise yanlış açıklama yaptı.
- Tom made a false statement to the police.
Ben onun sözüne inanamadım.
- I could not believe his statement.
Onun sözünün aslını araştıracağım.
- I'm going to ascertain the truth of his statement.
Başkan yarın bir beyanatta bulunacak.
- The president will issue a statement tomorrow.
Onun masum olduğu beyanına inanıyor musun?
- Do you believe his statement that he is innocent?
Kanıt, bir önceki ifadeye karşılık gelir.
- The evidence corresponds to his previous statement.
Kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.
- Kathleen's statements turned out to be true.